ANKARA (AA) – CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısı öncesinde kendisini izlemek üzere salona gelen TRT ekibinin dışarı çıkmasını istedi. İnce, “TRT’yi dışarı alabilir miyiz? İstanbul, Ankara, İzmir mitinglerimi vermeyen TRT’nin burada ne işi var? Çok rica ediyorum. Üç büyük şehirde miting yapacağım, bir dakikasını bile göstermeyecek devletin televizyonu, bugün buraya iş olsun diye gelecek. Sizinle emekçilerle ilgili değil bu tavrım. Size kahve ikram edebilirim çıkışta.” diye konuştu. Bunun üzerine TRT ekibi salondan ayrıldı.
“Öncelikle sosyal medyada dolaşan asparagas haberlerle başlayayım.” diyen İnce, “Bunların hepsi yalandır. Böyle bir şey yoktur. Beni kimse tehdit etmedi, tehdit edecek adam da henüz yeryüzüne gelmedi.” ifadesini kullandı.
Sosyal medyada, “eşinin kaçırıldığı, kendisinin tehdit edildiği” yönünde paylaşımların yapıldığını belirten İnce, bunların gerçekle ilgisi olmadığını bildirdi.
İnce, “Birkaç şizofrenin, hasta insanların işi. Onları ciddiye alıp yaymak da bir problem ama neyse. Böyle bir şey yok. ‘Yok ben saraya gitmişim.’ Bunların hepsi asparagas şeylerdir. Bir kere onları bir kapatalım. Birincisi bu.” diye konuştu.
İnce, 15 milyon yurttaşın kendisine oy verdiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
“Birinci hedefimiz bu 15 milyonu 30 milyon yapmak. Birinci hedefimiz bu. Eğer 15 milyon insan Cumhurbaşkanlığı seçiminde oy veriyorsa bu kısa sürede 30 milyon yapılabilir. Buna inanıyorum ve bunun için uğraşacağım. Bunu herkesin böyle bilmesi lazım. Bir diğeri Sayın Erdoğan, lütfen artık bugünden sonra AK Parti Genel Başkanı gibi davranmayınız, 81 milyonun Cumhurbaşkanı olunuz, herkesi kucaklayın. Benim sloganımı kullanmanızı tavsiye ederim. Artık hepimizin cumhurbaşkanı olun. Bu gerginliğe son verin, kucaklayın milleti, herkesi kucaklayın. Ben seçilseydim öyle yapacaktım. AK Parti Genel Merkezi’ne gelip sizin çayınızı içecektim. AK Parti’lileri kucaklayacaktım, herkesi kucaklayacaktım. Sayın Erdoğan’dan bunu bekliyorum.”
Ülkenin ve demokrasinin şimdiki ve gelecekteki yaşamı derinden etkileyecek bir seçim yaşandığına işaret eden İnce, “Bu seçim, ilan edilme biçiminden sonuçlarının açıklanmasına kadar her şeyiyle adaletsiz bir seçim olmuştur. Her şeyden önce seçime kan bulaşmıştır. Suruç’ta ve Erzurum’da yaşananlar, bu seçimi kanın bulaştığı bir seçim olarak tarihteki yerine kaydetmiştir.” dedi.
Muharrem İnce, olaylar sırasında yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralananlara acil şifalar diledi. Seçim sonuçlarına dönük açıklanmaya muhtaç noktaların bulunduğunu ifade eden İnce, “16 Nisan referandumunda ‘hayır’ ve ‘evet’ bloku olarak bir şekillenme ortaya çıkmıştı. Bu seçimde ‘hayır’ blokunun 16 Nisan’da alınan oyun gerisinde bir oy alması açıklanmaya muhtaçtır.” ifadesini kullandı.
Seçim sürecinde oylara müdahale edildiğini, sandıklarda çeşitli usulsüzlükler yaşandığını gördüklerini savunan İnce, görevli arkadaşlarının bunlarla cansiparane mücadele ettiklerini söyledi. İnce, onların sandıklara sahip çıkma azimlerini ve kararlılıklarını kutladı ve kendi adına ve ülke adına teşekkür etti.
Seçimde her sandıkta ıslak imzalı tutanak tutulduğunu, altında görevlilerin imzasının bulunduğunu aktaran İnce, “Bizim için gerçek seçim sonuçları, bu tutanaklarda yazan rakamlardır. Görevlilerimizin bize ulaştırdıkları tutanaklarda YSK’nın açıkladığı rakamlar ve oranlar arasında anlamlı bir farklılık yoktur. Olan farklılıklar, toplam sonucu değiştirecek nitelikte değildir. Dolayısıyla seçim sonuçlarını kabul ediyorum.” dedi.
İnce, seçim öncesinde ve sonrasında söylenecek çok şeyin bulunduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“En başta söyleyeceğimiz bugünden itibaren uygulamaya giren yeni rejimin Türkiye için ne kadar büyük bir tehlike olduğudur. Devletle partinin hatta bir tek kişinin hem devlet hem yürütme hem yasama ve yargı haline gelmesi, başlı başına bir beka sorunudur. Türkiye için büyük tehlike olmaya devam edecektir. Türkiye 143 yıldır inişli çıkışlı sürdürdüğü parlamenter sistemle bağını koparmıştır. Bir süre daha kurumlara ve kurallara dayalı bir toplum olmayacağımız ne yazık ki anlaşılmıştır. Toplumsal barışımızı tehdit eden faktörler iş başında olmaya devam edecektir. Tam anlamıyla bir tek adam rejimine geçilmiştir. Keyfiliğin, nobranlığın önünde sistemin içinde bir mekanizma yoktur. Geleceğimize dair her zaman büyük endişelerimiz ve kaygılarımız olmaya ne yazık ki devam edecektir. Biz durum ne olursa olsun mücadele etmeye, halkımızla bütünleşmeye devam edeceğiz.”
“Mücadelemi sürdüreceğim”
“Bu seçim sürecinde yaklaşık her üç vatandaşımızdan birinin onayını almış birisi olarak tüm vatandaşlarımızın takdirini kazanma mücadelemi sürdüreceğim.” diyen İnce, cumhurbaşkanı adayı olduğu andan itibaren ortaya çıkan heyecan, inanç ve birlik olma arzusunun güçlü bir hareket olduğunu ve olmaya devam edeceğini söyledi.
Türkiye’nin, Recep Tayyip Erdoğan ve kadrolarının yönetim anlayışıyla içinde bulunduğu koşullarda yaşamını sürdüremeyeceğini iddia eden İnce, “Kendileri sorunlarımızın nedenidirler. Sorunların nedenleri, olanlardan yaşadığımız sorunları çözmelerini beklemek işin doğasına aykırıdır. Önümüzdeki yerel seçimlere kadar yaşayacağımız süreci çok iyi değerlendirmeliyiz ve halkımızla buluşmaya devam etmeliyiz.” ifadesini kullandı.
“Sayısız dersler bulunuyor”
“Bu seçimden kendi adıma, beni aday yapan partime ve tüm seçmenlerimize dönük çıkaracağımız sayısız dersler bulunmaktadır.” değerlendirmesinde bulunan İnce, şöyle devam etti:
“Şunu biliyoruz, yapılan her şey bir şekilde eksiklikler içerebilir, o halde eksikliklerimizi tamamlamak zorundayız. Yapılan her şeyde yanlışlar bulunabilir. O halde bize düşen yanlışlarımızı düzeltmek olmalıdır. Bize duyulan güveni güçlendirmek, güvensizlikleri ortadan kaldırmak durumundayız. Türkiye herkesin Türkiye’si olana kadar mücadelemiz sürecektir. Bu süre içerisinde birbirimize güvenmek en büyük gücümüz olacaktır. Birbirimize güvendiğimizde çok şeyler başardığımızı bu seçim göstermiştir. Ülkemizin geleceği için hissettiğiniz kaygıları dünden daha fazla hissetmeye devam etmeyiz. Geleceğimizi kazanmak için herkesle birlikte olmaya devam etmeliyiz.”
Seçimlerde 15 milyon insanın kendisine güvenip oy verdiğine değinen İnce, bu sayıda gençlerin payının çok yüksek olduğunu bildiğini aktardı.
İnce, “50 günlük kampanya yerine 500 günlük, 5 bin günlük kampanyayla devam devam edeceğiz. Sizlerin bana olan güveni sürdüğü sürece, ben bu mücadeleyi sürdüreceğim.” dedi.
Muharrem İnce, kampanya süresince kendisini yalnız bırakmayan ve çalışmalarına katkı veren herkese teşekkür etti.
“Mücadelenin çok çeşitli yolları vardır”
CHP Genel Başkanlığına aday olup olmayacağına dair sorular üzerine İnce, parti için sorulara yanıt vermeyeceğini söyledi.
İnce, bundan sonraki mücadelesini nasıl sürdüreceğine yönelik bir başka soruya da “Mücadele etmek için illa milletvekili olmak gerekmez, mücadelenin çok çeşitli yolları vardır.” dedi.
CHP ile kendi oyları arasındaki fark hatırlatılarak, “CHP bundan sonra nasıl bir yol izlemeli?” sorusuna da İnce, “Ben tek başıma CHP’ye akıl verecek konumda değilim. Ben CHP’ye buradan yön biçecek konumda değilim.” karşılığını verdi.
“Vatandaşlarımız benden öğrenmesi gerekirdi”
İnce, neden dün gece bir açıklama yapmadığı sorusu üzerine ise orada bir hatası olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Ben, İsmail Küçükkaya’ya arkadaşça bir mesaj attım, onun haber yapacağını tahmin etmedim. Benim gibi deneyimli bir siyasetçinin bunu yapmaması gerekirdi. Vatandaşlarımızın, oy veren yurttaşlarımızın bunu bir tweet ile öğrenmemesi gerekirdi, benden öğrenmesi gerekirdi. Ama emin olun haber yapacağını düşünmediğim için çünkü sonuçları takip ediyordum, ıslak imzalı tutanakları her şey netleşsin ondan sonra açıklama yapacaktım, onu bekledim.
Çıkacaktım medyanın karşısına hatta 5’e 10 kala YSK’nin önüne gittim, hemen YSK’ye yakın bir noktadaydım zaten, takip ediyordum olayı. Fakat şu da bir gerçek; ‘Oy çalmışlar mıdır?’ Evet çalmışlardır, doğrudur. 10 milyon çalmışlar mıdır? Hayır. Seçimin sonucunu da kabul ediyorum. Bu böyledir. Eğer bir yarışa girerken karşıdakini kutlayamıyorsanız o yarışa girmeyeceksiniz. Yeniden hazırlanacaksınız, bir sonrakinde galip geleceksiniz. Arada 10 milyon fark var. Bunları görmek istedim. Kaçtığımız yok, tehdit edildiğimiz yok, bunların hepsi palavradır, bunlar doğru değildir. Sadece tweetlerle öğrenilmesi şık olmamıştır. O konuda bir hatam oldu.”
Bir soru üzerine medyanın önünde CHP’nin yanlışlarını tartışmayacağını yineleyen Muharrem İnce, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile henüz yüz yüze bir görüşme yapmadığını, telefonla konuştuklarını bildirdi.
“Diğer muhalefet partileri çok düşük oy aldı”
“Size oy veren 15 milyon kişiyle birlikte yürümeye devam edecek misiniz?” sorusu üzerine İnce, şunları kaydetti:
“Onlar benimle birlikte yürüdüğü sürece ben varım, devam edeceğim. Bitirmiş değilim, siyaset uzun vadeli bir iştir, uzun nefesli bir iştir. Dün akşam kesinleşmesini istedim, onun için çıkmadım insanların karşısına, korktuğumdan değil. Durumu görmek istedim. İhtimal dahilindeydi 50’nin altına düşmesi, ikinci tura kalması, bunu görmek istedim. Bunu görmeden çıkmak istemedim. Diğer muhalefet partileri çok düşük oy aldı. Eğer onlar biraz yukarıda oy alsaydı zaten seçim ikinci turdaydı. Benim söylemem şık olmaz bunu, utanırım ben böyle şeyleri söylemeye. 8, 9 puan fazla oy almışız 41 yıl sonra 30 barajını geçmişiz. Bunu ben söylemeyim, ayıp olur. Ama diğer muhalefet partileri de 10’un üzerinde oy alsalardı seçim ikinci turdaydı zaten, bütün her şey gerçekleşiyordu. Onun için bunu başarabiliriz diyorum. 30 barajını yıktık, 50 barajını da yıkacağız, ben buradayım. Bana derlerse ‘yürü önümüzden’ ben yürümeye hazırım.”
“Türkiye’nin bu gidişattan kurtulması lazım”
Muharrem İnce, başka bir soru üzerine, “Türkiye’nin bu gidişattan kurtulması lazım. Buradan bir parti, dar bir kadro bu anlayışla çıkmamız mümkün değildir. Buradan çıkışın yolu farkındaysanız sandıkları incelediğinizde, illere baktığınızda bütün kesimlerden oy almışız. Dikkatinizi çekmiştir, kim geliyorsa aklınıza, Türkiye’de siyasi yelpazede kim varsa hepsinin oyu yansımış bizim cumhurbaşkanlığı oyumuza. İyi değerlendirdiğinizde göreceksiniz CHP’lilerin full oyu var. O 30’un içinde ülkücüler var, HDP’liler var, AK Parti’liler var, İYİ Partililer var. İyi incelerseniz bunun hepsini görürsünüz.” dedi.
Erdoğan ile görüşüp görüşmediğine ilişkin soruyu yanıtlayan İnce, “Hayır, görüşmedim. O sosyal medya yalanlarından birisi. Hayır, görüşmedim. Dün akşam Erdoğan ile uğraşacak halim yoktu. Dün akşam tutanaklarla uğraşıyordum. Görüşmedim.” bilgisini verdi.
İnce, Erdoğan’ı tebrik edip etmediğine ilişkin de “Hayır, etmedim. Ederim, daha zamanı var.” dedi.
“41 yıllık 30 barajını aştık”
İnce, başka bir soruyu yanıtlarken de “Kazanmak için iyi bir hazırlık yapmanız lazım. O hazırlığı yeniden yapacağız. 50 günlük bir kampanyada 41 yıllık 30 barajını aştık. 500 günlük bir kampanyada neler yapabileceğimizi herhalde milletimiz takdir eder.” diye konuştu.
“Demirtaş’a özgürlük söyleminin CHP’ye oy kaybettirdiği” yönündeki soru üzerine İnce, CHP’nin böyle bir söylemi bulunmadığını aktardı.
İnce, “Erdoğan’ı ziyaret edecek misiniz?” sorusunu yanıtlarken, “Ben adaylığım sırasında Sayın Akşener’i, Sayın Karamollaoğlu’nu, Sayın Demirtaş’ı, Sayın Erdoğan’ı ziyaret ettim. Bu tür insani şeylerden çekinmem. Siyasetin normalleşmesi lazım. Erdoğan’a ’81 milyonu kucakla’ derken, bunu diyorum. Ziyaret edebilirim. Herkesi ziyaret edebilirim. Bundan özel bir siyasi anlam çıkmaz.” açıklamasında bulundu.
Kendisinin memleketi Yalova’dan aldığı oy ile Erdoğan’ın Rize’den aldığı oyların hatırlatılması üzerine İnce, “Yalova, küçük bir Türkiye’dir. Rize gibi bir biçim değildir. 81 vilayetten adam vardır. Rizelilik ile Yalovalılık aynı şeyde birleşmiyor. Onun için anlıyorsunuz ne demek istediğimi.” ifadesini kullandı.
İnce, partiden ayrılırken de kapı önünde kendisini bekleyen partililerle selamlaştı. Partililerden umutlarını yitirmemesini isteyen İnce, mücadeleye devam edeceklerini kaydetti.
Muhabir: Selma Kasap, Barış Gündoğan