2025 yılı sonuna kadar ekonomik rahatlama beklemeyin, enflasyon ve işsizlik oranları ile ilgili öngörüler burada.
İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran: 2025 yılına kadar ekonomik rahatlama beklemek, mevcut göstergelere ve uzman görüşlerine bakıldığında, pek gerçekçi görünmüyor. Temmuz ayında ekonomideki soğumanın başlaması, Haziran’a kadar hissedilmeyen kemer sıkma politikalarının devreye girmesi, ve yıl sonu enflasyon tahminleri, ekonomik zorlukların süreceğinin işaretlerini veriyor.
Ekonomiyle ilgili bu öngörüleri detaylıca inceleyerek, mevcut durumun nedenlerini ve 2025 yılı için beklentileri ele alacağız. Bu kapsamda, faiz oranları, enflasyon, işsizlik ve üretici/ihracatçı durumları üzerinde duracağız.
Kemer Sıkma Politikaları ve İlk Etkiler
Haziran ayına kadar kemer sıkma politikalarını hissetmemiş olsak da, Temmuz itibarıyla ekonomide belirgin bir soğuma başladı. Kemerlerin şu anda sıkılması, enflasyonun kontrol altına alınması adına atılan bir adım olarak görülüyor. Ancak bu, kısa vadede tüketici ve yatırımcılar üzerinde baskı yaratıyor.
2023 Yılı Enflasyon Beklentileri
Yılı %38-42 bandında bir enflasyonla tamamlayacağımız öngörülüyor. Bu yüksek enflasyon oranı, hayat pahalılığına ve satın alma gücündeki düşüşe işaret ediyor. Ekonominin genel sağlığı açısından olumsuz bir tablo çizen bu durum, gelecek yıllara dair endişeleri de beraberinde getiriyor.
Faiz Oranları Üzerine Beklentiler
Politika faizinin Ekim, Kasım ve Aralık aylarındaki toplantılarda, tek seferde veya parça parça 50’den 45’e indirileceği tahmin ediliyor. Faiz indirimlerinin, ekonomik aktiviteyi canlandırma hedefi taşıdığı bilinse de, enflasyonla mücadele açısından riskli bir hamle olabileceği de göz ardı edilmemeli.
Uzun Vadeli Beklentiler: 2025 Yılı
Nefesini 2025 sonuna kadar tutamayanlar için zorluklar öngörülüyor. İşsizlik oranlarının artacağı, enflasyonun ise %20-21 aralığında olacağı tahmin ediliyor. Politika faizinin ise 2025 yılı sonunda 25’e kadar düşürülme imkanı bulunabileceği düşünülüyor. Bu durum, ekonomik rahatlama için daha fazla zamana ihtiyaç olduğunu gösteriyor.
Enflasyon ve Üretici/İhracatçı Üzerindeki Etkiler
Enflasyon %10’lara inene kadar üretici ve ihracatçının rahat yüzü göremeyeceği belirtiliyor. Bu durum, üretim maliyetlerinin ve ihracat gelirlerinin düşük seyretmesi anlamına geliyor. Ekonomi politikalarının gözden geçirilmesi gerektiği, ve hataların kabul edilerek düzeltilmesi gerektiği vurgulanıyor. Geçmişte yapılan yanlışların farkında olunması, gelecekte benzer hatalardan kaçınılması adına önemli bir adım.
Geçmişte yapılan ekonomi politikası hataları, ihracatçıların ve yatırımcıların kısa vadede kazançlı çıkmasına yol açtı. Ucuz TL’nin ihracatçılara ve üreticilere uzun vadeli krediler şeklinde verilmesi, bugünkü ekonomik sıkıntıların temel nedenlerinden biri olarak görülüyor. Ekonomik düzlüğe çıkmanın tek yolunun, hataların yapıldığı ilk noktaya geri dönmek olduğu belirtiliyor.
Müşterilerimizin açken tok yatmak istemeyiz. Bu dönemde hepimizin sıkıntı yaşaması doğal bir durum olarak görülmeli. Sosyal sorumluluk bilinciyle hareket etmek, ekonomik zorlukların aşılmasında toplumsal bir dayanışmanın önemini ortaya koyuyor.
2025 yılına kadar sürecek olan ekonomik zorluklar, doğru politika adımları ve toplumsal dayanışma ile aşılabilir. Uzmanların öngörüleri doğrultusunda hareket etmek, geçmişte yapılan hatalardan ders çıkararak geleceğe yönelik doğru adımları atmak, ekonomik rahatlama için gerekli olacaktır.