Ana Sayfa Arama
Kategoriler
Servisler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    Türkiye İş Ahlakı Zirvesi’nin 8’incisi İstanbul’da yapıldı

    GİAD tarafından bu yıl 8’incisi düzenlenen Türkiye İş Ahlakı Zirvesi ‘Değişen Meslekler ve Meslek Ahlakı’ temasıyla gerçekleşti.

    GİAD tarafından bu yıl

    GİAD tarafından bu yıl 8’incisi düzenlenen Türkiye İş Ahlakı Zirvesi ‘Değişen Meslekler ve Meslek Ahlakı’ temasıyla gerçekleşti. Zirve, her yıl olduğu gibi bu yılda da farklı boyutlarıyla iş ahlakı konusuna dikkat çekmeyi ve bu konuda duyarlılık oluşturmayı hedefliyor.

    İGİAD – İstanbul Üniversitesi ev sahipliğinde ‘Değişen Meslekler ve Meslek Ahlakı’ temasıyla gerçekleştirilen zirvenin konuk konuşmaları, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar ve T.C. Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat oldu. Türkiye’nin kamu, özel sektör yöneticileri ve akademisyenler ile konuya ilgi duyan öğrenciler ile katılımcıların ilgi gösterdiği zirveye Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Ahilik Kültürünü Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Tahsin Hazırbulan, Uluslararası Balkan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Lütfi Sunar, İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı Dr. Erhan Erken, Öncül Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akın Öncül, Sur Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mimar Altan Elmas ve Deprem İzolasyonu Derneği Başkan Yardımcısı Sayın İnşaat ve Deprem Yüksek Mühendisi Mehmet Emre Özcanlı konuşmacı olarak katıldı. İki farklı oturumların moderatörlükleri ise İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sayım Yorğun ve Gazeteci / Yazar Kemal ÖZTÜRK tarafından gerçekleştirildi.

    “Mesleklerimizi hakkaniyetle yaparsak inanları daha az yormuş oluruz”

    Zirve Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ömer Torlak, “Bizler büyüklerimizin iş yapma biçimiyle nasıl çatışmalar yaşadıysak bundan böylede de çocuklarımız ve torunlarımız bizi eleştiriyor ve eleştirmeye devam edecek. Meslekte değişimler kaçınılmaz. Değişmeyen mesleklerin uygulanma biçimleri değişiyor. Tüm bu değişim içinde tek değişmeyen şey icra ettiğimiz şeylerin hakkını verebilmek: İnsan ve medeniyetin en önemli değeri başta kendimize, yaptığımız işe, sosyal ve fiziki çevremiz, topluma ve Rabbimize karşı sorumluluklarımızı unutmadan devam edebilmek. Tam bu noktada hangi mesleği icra ediyor olursak olalım, buradaki mihenk noktamız meslek ahlakına uygun olarak mesleğimizi icra edebilmektir.

    İki önemli hususun altını çizerek konuşmamı bitirmek istiyorum.

    Öncelikle, hangi mesleği icra edersek edelim bizden hizmet alanlara daha nitekli bir sunum yapabilmemiz bekleniyor. İşimizi hakkaniyetle yapmak. Mesleklerimizi hakkaniyetle yaparsak inanları daha az yormuş oluruz.

    İkincisi, Meslek onurunun korunması. Yapacağımız yanlış ve eksiklik aynı mesleği icra eden meslektaşlar için olumsuz düşüncenin yaygınlaşmasına sebep olabilir.

    Günümüzde meslek ahlakının güçlendirilmesine bugün daha çok ihtiyacımız var. Ahlaki uyanışa ihtiyacımız var.” diye konuştu.

    “Herkes kendi mesleğini ahlaki çerçeve içeresinde inşa etse sorunlarımızın birçoğu ortadan kalkar”

    Depremin ülkemizde yaşattığı etkiler ile konuşmasına başlayan İGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Karahan; Bu yılki zirvenin konusunu 6 Şubat depreminde yıkılan binalar iş ahlakına uygun yapılsaydı yıkılır mıydı konusu üzerine belirledik. Bu zirveyi düzenlerken İsrail insanlık tarihinin bir utanç kitabını yazmaktadır. Sivil insanların yaşadığı yerler bombalanmakta hastaneler camiler yıkılmakta bunun sonucunda temel ihtiyaçlar karşılanamamakta cenazeler bile toplu mezarlara defnedilmektedir. Filistin’in mazlum haklı birkaç asırdır bu zulme uğramaktadır. İsrail emellerini gerçek için vahşi ir şekilde sardırmakta hak hukuk adalet tanımadan insanlık ve adalet suçu işlemektedir. Buna karşılık İslam dünyası dahi utanç verici bir acziyet içinde bulunmaktadır. Özgür Filistin nasip etmesini niyaz ediyorum. Uygun olmayan zeminlerde yapılan imarların yeterli kalitede malzemenin kullanılmaması milyonlara

    insanın yerini yurdunu terk etmesine yol açtı. Halbuki sadece 20 yıl önce benzeri bir depremi yaşamıştık demek ki depremden yeteri kadar ders almamışız. Ülkemiz deprem tehdidi altındadır ülkemizde deprem gerçeği bilinmesine rağmen depreme dayanıklı binalar yapılmamıştır. Bu binaların yapımına kim izin vermiştir, kim inşa etmiştir, kim denetlemiştir, bunun hesabını kim verecektir, bunun hesabı buna izin verenlerden sorulmayacak mıdır? Herkes kendi mesleğini ahlaki çerçeve içeresinde inşa etse sorunlarımızın birçoğu ortadan kalkar. Mesleki etik kodlar şirketler ile taraflar arasında yapılan bir sözleşme gibidir. Sadece karı önceleyen yaklaşımların toplumu ve yeryüzünü ifsat ettiğini gördük. Halbuki her meslekte ahlaki ilkellere riyaset ederek helalinden kazanarak hak sahibine hakkını vererek çalışma koşullarını iyileştirerek, atıklarımızı çevreye atmayarak daha mutlu ve daha huzurlu bir toplum ve yaşanabilir bir çevre inşa edebiliriz.” şeklinde konuştu.

    “Eğer ahlak davranışa etki etmiyorsa sadece lafta kalır”

    İGİAD ile birlikte ev sahipliğini üstlenen İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar yaptığı konuşmada; Tüm filozofların üzerinde durdurduğu konu ahlak konusudur. Eğer ahlak davranışa etki etmiyorsa sadece lafta kalır. Yanlış davranış sadece etrafını küçük düşürmez mesleği de karalar. Allah resulü: bizi aldatan bizden değildir ahlak böyle bir sorundur. Kişi yanlış yaptığını çok iyi bilir ikinci bir kere daha üstüne yanlış ekler bu da yanlışı savunmak anlamına gelir.

    3 sermaye insanoğlunda önemli;

    Mal, Miras, İtibar

    Özellikle itibarın hepsini kaybetmemesi lazım bunu kaybetmemenin yolu da iş ahlakına sahip olmaktır.” ifadelerini kullandı.

    “Kazancın ve ticaretin devam edebilmesi için iş ahlakının benimsenmesi gerekiyor”

    Zirvenin açılış konuşmalarının ilkini gerçekleştiren Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, meslek ahlakı teması ile düzenlenen iş ahlakı zirvesine katılımdan duyduğu memnuniyeti ifade ederek başladığı konuşmasına şu soruların cevabının önemli olduğunu vurgusu ile devam etti:

    “İletişimin gelişmediği, yaygın olmadığı dönemlerde nasıl oldu da ticaret çoğaldı ve kıtaları bir bağladı?”, “Hukukun sınırları geçemediği bir zamanda ticaret nasıl oldu da sınırları aştı?”, “Ulus devletlerin olmadığı dönemlerde uluslararası ilişkililerle garanti altına alınan hukukun bir yaptırımı niçin yoktu?”, “Buna rağmen Hindistan’dan Çin’den kalkan tüccarlar Viyana’da Avrupa’da ticaret yapabiliyorlardı?”, “Rehin borç ve yaptırımı oldukça zor akitler kurabiliyorlardı?” Bu noktada ticarette ve iş dünyasında ahlaki ilkelerin gücünden söz eden Özvar, şunu ifade etti; “Emanet bile başlı başlına ele alınmış olsa herhalde uluslararası ticarette ne kadar önemli bir rol oynadığını görebiliriz, dolayısıyla bunun temeli, İş ahlakının meslek sahipleri tarafından kabul edilmesiydi. Kazancın ve ticaretin devam edebilmesi için iş ahlakının benimsenmesi gerekiyordu.”

    “Meslekler değişiyor fakat ahlak değişmez”

    Zirvenin açılış konuşmalarının sonuncusu T.C. Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat tarafından gerçekleştirildi. Prof. Dr. Ömer Bolat; Temel ahlak ilkeleri olan adalet, empati, dayanışma, israftan kaçınma gibi ilkeler bugün iş hayatında eksikliği hissedilen unsurlar arasında. İşin ehil kişilere verilmesi çalışanın emeğinin karşılığının vakit geçmeden verilmesi, fahiş fiyatla mal satılmaması gibi iş hayatının her kesimini ilgilendiren başlıca prensiplerdir. Paranın da dinin de imanı da ahlakı da olmak zorundadır. Kötülere bakıp kötü olmak değil iyileri örnek almalıyız. Aldatan bizden değildir hadisi çok önemli. Trendler meslekler her şey değişiyor fakat ahlak değişmez meslekler değişebilir ama bu değer yargılar asla değişmemesi gerekmektedir. Kamu özel sektör ve STK’ların birlikte hareket etmesi çok önemlidir. Hepsi bu değerlerinin yaygınlaşması için çabalamalı. Ticaret insanların duasını almak için bir vesiledir.” şeklinde konuştu.

    Açılış konuşmalarının ardından oturumlara başlamadan önce bu yıl ilkinin gerçekleştirildiği İş Ahlakı Ödül törenine geçildi.

    Deprem olduğu andan itibaren gösterdiği özveri ve haberin kaynağına ulaşarak bizlere doğru haberleri ulaştırdığı için habercilik alanında Gazeteci Fulya Öztürk’e,

    İnsani yardım, arama kurtarma alanında liyakat sahiplerinden oluşan ve deprem zamanında terinin son damlasına kadar gece gündüz çalışan İHH İnsani Yardım Vakfı adına Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Sayın Hüseyin Oruç’a,

    Deprem zamanında en önemli sorunlarından başında gelen ulaşım / barınma alanında bölgedeki sivil toplum ekipleri ile koordineli çalışarak himayesindeki karavanları ve arazi araçlarını ekiplerin emrine vermiş olan Gürbaşlar Otomotiv / Enterprise araç kiralama firma yetkilisi Selim Başdemir’e iş Ahlakı ödüllerini T.C. Ticaret Bakanımız Sayın Prof. Dr. Ömer Bolat takdim ettiler.

    “Ahilik ilkelerini günümüze taşımalıyız”

    Zirvenin ilk oturumunda ahilik ve meslek ahlakına etkileri ile ahilik ilkelerini günümüze taşımanın nasıl olabileceği konularına vurgu yapıldı Yine ilk oturumda mesleklerin insanların mizacını etkileyen önemli bir olgu olduğu, dolayısıyla meslek ahlakının da oluşan bu mizaçlara göre uygulamada ortaya çıkan sonuçları gözeterek değerlendirmek gerektiği hatırlatıldı.

    “Planlama, uygulama ve denetim her düzeyde yerine getirilmeli”

    Zirvenin son oturumda zirvenin temasının belirlenmesinde belirleyici olan yapı sektöründen kıymetli konuşmacıların önemli tespitleri katılımcılarla paylaşıldı. Yapı sektöründe planlama, uygulama ve denetimin her düzeyde yerine getirilmesi gerektiği ve bunun sonucunda cehalet, ciddiyetsizlik ve cahil cesaretinin önüne geçilebileceği vurgulandı.

    Zirve, katılımcılara hediye takdimi ve hatıra fotoğrafının çekilmesi ile tamamlandı.

    Haberler