ANKARA (AA) – SEFA ŞAHİN – Tespih ustası Veysel Bozkurt, tespihi “insanın dua tanesi” olarak tanımlayarak “Bir zikir aracıdır. Koleksiyonluk tespihleri bir cami olarak görün. Bir cami olarak bütünleşelim tespihte. Boncukları bir arada tutan imame, imamdır. 33 habbe, cemaattir. İmamın arkasına dizilmiş namaz kılan bir cemaat gibi düşünün.” diye konuştu.
Bozkurt, Hacı Bayram’da bulunan Akşemsettin Bedesteni’ndeki atölyesinde iki kardeşiyle yaklaşık 10 yıldır kehribar, bakalit, katalin, mavi akik, kaplan gözü, akuamarin, akik ve kuka gibi malzemelerden tespih yapıyor.
Tespih ustası Bozkurt, 32 yaşındayken kardeşleriyle Erzurumlu ustadan öğrendikleri tespih yapımında zamanla kendilerini geliştirerek ustalaştıklarını söyledi.
Kehribar, bakalit, katalin, mavi akik, kaplan gözü, akuamarin ve akik gibi malzemelerden tespih yaptıklarını ifade eden Bozkurt, malzemelerin metal taraflarını değil bıçağın kesmeye avantajlı olduğu yerlerini kullandıklarını söyledi.
“Tespih tanelerini tamamen el işi hazırlıyoruz”
Yuvarlak tespih habbelerini elde edebilmek için malzemeyi çubuk şeklinde kestiklerini anlatan Bozkurt, şöyle devam etti:
“İnce testerelerimiz sayesinde kesiyoruz bunları. Habbelerin ölçüsü oluşuyor. Ondan sonra delim aşaması var. Delim aşamalarında bunu elemanlarımız bize hazırlıyor. Hangi usta hangi modeli yapacaksa o şekilde ustanın önüne gelir malzeme. Usta onu çalışır. Tespih tanelerini makine olmadan bıçakla tamamen el işi olarak hazırlıyoruz.”
Gergedan boynuzu, fildişi gibi bazı ürünlerin Türkiye’de işlenmesinin yasak olduğunu aktaran Bozkurt, “Tabii Osmanlı bakalit ve damla kehribar tespihler. Bunlar pahalı tespihler olarak geçiyor. Bunların da kendi aralarında çeşitlilikleri var. Dominik, baltık, kaliningrad olanı var.” ifadelerini kullandı.
“Taşlar insan sağlığına faydalı”
Tespih yapımında kullanılan bazı taşların insan sağlığına faydalı olduğuna işaret eden Bozkurt, günümüzde diş çıkarmada zorluk çeken çocuklar için damla kehribar taşının kullanıldığını belirtti.
Diş kolyelerinin Baltık ülkelerinden geldiğini dile getiren Bozkurt, “Vücudun stresini aldığı, kalp atışlarını düzenlediği, hanımlarda guatr ve sarılık hastalığına iyi geldiği söyleniyor. O yüzden çok değerli ürünler.” dedi.
Türkiye’de ve Arap ülkelerinden tespih talebinin çok olduğunu vurgulayan Bozkurt, Arapların “Arap modeli” olarak bilinen 45’lik tespihi çektiklerini anlattı.
“Koleksiyonluk tespihleri cami olarak görün”
Türkiye’nin tespih imalatının anavatanı olduğuna dikkati çeken Bozkurt, şöyle konuştu:
“Tespih insanın dua tanesidir. Bir zikir aracıdır. Koleksiyonluk tespihleri bir cami olarak görün. Bir cami olarak bütünleşelim tespihte. Boncukları bir arada tutan imame, imamdır. 33 habbe, cemaattir. İmamın arkasına dizilmiş namaz kılan bir cemaat gibi düşünün. Koleksiyonluk tespihlerde duraklar beşinci habbeden sonra takılır. İslam’ın 5 şartını temsil ettiği için takılır. İmameden sonra takılan üç tespih tanesi vardır. Tespihi alan koleksiyonerimiz namazda kullanabilsin diye.”
Tespih çekmenin bir adabı olduğunu ve insanların tespihi çekerken sallamaması gerektiğini kaydeden Bozkurt, “Sallanırsa da toplum arasında hoş karşılanmaz. Tespih ya tek tek çekilir ya da ikili çekilir. Tespih çekme adabı budur.” dedi.