Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) Mütevelli Heyeti Başkanı Halil Fatih Akgül,
çalışanların mutluluğunu ve kurumun verimliliğini artırmak amacıyla, “Hepitalist İnsan,
Hepitalist Türkiye” prensibiyle 1 Şubat 2020 itibariyle haftada 4 gün çalışma modelini
uygulamaya başladıklarını ifade etmiştir. Uzun çalışma saatlerinin ideal ve verimli olmadığını
tespit ettiklerini belirten Fatih Akgül’e göre, çalışma saatlerinin uzunluğu, üretkenliğe ket
vuran ve çalışanlar için adeta ızdırap haline gelen bir olgudur. TİSVA olarak, uygulamaya
başlanan “7 Saat Çalışma Sistemi”nin bu noktada öncelikli hedefi kurumda tasarruf
tedbirleri kapsamında fayda sağlamakla birlikte, çalışan verimliliğini arttırmak ve düşük
maliyetlerle kısa sürede kaliteli iş yapmak olarak ifade edilmiştir.
H. Fatih Akgül, sisteme geçiş noktasındaki düşüncelerini; “Kurucumuz Prof. Dr. Aziz
Akgül’ün dünyaya sunduğu Hepitalizm paradigmasından yola çıkarak benimsediğimiz
Merhamet, İyilik ve Mutluluk kavramlarının, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı bünyesinde 4
Nisan 2022 tarihinden itibaren “7 Saat Çalışma Sistemi” denenmeye başlanmış olup, tüm
yönlerden sistemin analizi yapılmaktadır.” şeklinde ifade etmiştir.
Akgül, TİSVA olarak “7 Saat Çalışma Sistemi”nin deneme sürecinde çalışanların
düşüncülerini öğrenebilmek ve uygunluk analizi yapabilmek adına kurum içinde anket
düzenlediklerinden bahsetmiştir. Yapılan anket sonucunda %93,6’lık memnuniyet oranı elde
edilmesi sonucunda ise, 9 Mayıs 2022 tarihinden itibaren kurum olarak bu sisteme devam
edilmesine karar verilmiştir.
“Merhamet, İyilik ve Mutluluğu sentezleyen bir vakıf haline geldik!
İş
-aile dengesini sağlayabilen çalışanlarımız, kuruma aidiyet duygusunu geliştirdikleri,
daha verimli ve etkili ve bir çalışma alanına sahip oldular.”
Akgül, kurum olarak sonuçların daha iyi analiz edilebilmesi adına Eylül ayında bir anket daha
uygulayacaklarını ifade ederek, bu zamana kadar aldıkları geri dönüşler neticesinde,
çalışanların daha mutlu ve verimli çalıştıklarını belirtmiştir. “7 Saat Çalışma Sistemi”
olumlu ve olumsuz yönleriyle yapılan anket çalışmasında masaya yatırılmış olup; kurum ve
çalışanlar üzerinde, mutluluk, motivasyon, zaman yönetimi, disiplin, giderlerinin azalması ve
tasarruf alanlarında olumlu katkılar sağlamıştır.
Sonuç olarak, günde “7 Saat Çalışma Sistemi” devam etmeli mi sorusuna %93,6 oranında
olumlu geri dönüş bildiren çalışanlar sistemin devam etmesini talep etmişlerdir. Bu çalışma
sistemi bireysel olarak, ailelerine daha fazla zaman ayırma imkânı, hafta içi yapacakları
kişisel işleri için vakit kalması, daha çok dinlenme, yemek harcamalarımın azalması, trafik
yoğunluğuna yakalanmama gibi pek çok fayda sağlamıştır. Çalışanlar, kendilerine değer
verildiğini ve şanslı hissettiklerini “Avrupa standartlarında çalıştığımızı hissediyor ve
kurumumuzla bir kez daha gurur duyuyorum.” “Kurumumuzun bize güvenmesi ve
daha insani şartlar sağlaması çok kıymetli.” Sözleriyle ifade etmişlerdir. Anketin %10’luk
oranında, banka veya sistemsel sorunlar yüzünden işlerin aksaması veya yetişmemesi ile
sahada daha az vakit geçirmek hususunda endişe duyan çalışanlarımız bunu ekip ruhu ve
zaman yönetimi sayesinde aşacaklarını belirtmişlerdir.
Fatih Akgül son olarak düşüncelerini şu şekilde ifade etmiştir: “Mutlu çalışanlardan oluşan bir
kurum kültürü elde etmek amacıyla uygulamaya başladığımız “7 Saat Çalışma Sistemi”nin
kurumumuza sağladığı tasarruf, verimlilik ve üretkenliğin tüm kurum ve kuruluşlara örnek
olmasını umuyorum.”