İstanbul depreminde yandınız! E-5’in altında, denize bakan tarafta oturanlara kötü haber- Çevre ve Şehircilik Bakanı olarak Murat Kurum’un yeniden atanmasının ardından, Kanal İstanbul projesi yeniden gündeme geldi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ise bu projeyi mahkemeye taşıdı ve mahkeme, projeyi iptal etti. Bu gelişmeler üzerine, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Akgün, projenin mevcut durumu hakkında açıklamalarda bulundu.
Gürkan Akgün, Kanal İstanbul projesinin 2012 yılında gündeme geldiğini ve o tarihten bu yana tartışıldığını belirtti. 2019 yerel seçimlerinin bu konuda kritik bir dönemeç olduğunu söyleyen Akgün, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bilimsel gerekçelerle projeye karşı çıktığını ve vatandaşların da bu gerekçelere dayanarak projeye tepki gösterdiğini vurguladı.
Kanal İstanbul’un Olumsuz Etkileri
Akgün, düzenlenen çalıştaylar ve hazırlanan raporların, Kanal İstanbul’un tarım alanlarını yok edeceğini, Sazlıdere Barajı’nı tehlikeye atacağını, Terkos’u tuzlanma riskiyle karşı karşıya bırakacağını ve İstanbul’a iki milyon ek nüfus getireceğini ortaya koyduğunu belirtti. Bu olumsuz etkiler, projenin karşısındaki en büyük engeller arasında yer alıyor.
Bir Emlak Projesi mi?
Kanal İstanbul’un bir Boğaz geçiş projesinden çok, bir emlak projesi olduğunu vurgulayan Akgün, su havzası olan bölgelerin imara açılmasıyla ilgili planların hukuki süreçte iptal edildiğini, ancak Ulaştırma Bakanlığı’nın stratejik planında hala bütçe ayrıldığını söyledi. Projenin ilk konuşulduğu dönemde 118 milyar lira, sonrasında ise 60 milyar dolar gibi rakamların telaffuz edildiğini belirten Akgün, bu bütçeyle kaç hastane, okul yapılabileceği ve kentsel dönüşüm sorunlarının çözülebileceği konusuna dikkat çekti.
Ekonomik Kriz ve Proje İhtimali
Ekonomik kriz koşullarında Kanal İstanbul projesinin hayata geçirilme ihtimalinin düşük olduğunu belirten Akgün, mücadelelerinin bu projenin gündemden tamamen kalkana kadar devam edeceğini ifade etti. Akgün, projenin İstanbul’un doğal ve ekonomik dengelerinde büyük zarar oluşturacağını vurguladı.
İstanbul’un Deprem Riski
Gürkan Akgün, olası İstanbul depremi konusunda da önemli açıklamalarda bulundu. İstanbul’da yaklaşık 1 milyon 200 bin yapı bulunduğunu ve bunların 800 bininin 1999 depreminden önce yapıldığını belirtti. Bu binaların büyük kısmının eski yönetmeliklere göre yapıldığı için risk taşıdığını söyleyen Akgün, Boğaziçi Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi ile yapılan çalışmalara göre, yaklaşık 200 bin yapının olası bir depremde yıkılabilir ya da büyük hasar alabilir durumda olduğunu açıkladı.
Depremde Riskli Bölgeler
Akgün, İstanbul’da E-5’in altında ve denize bakan tarafların zemin durumunun çok iyi olmadığını belirtti. Özellikle Avrupa yakasında taşkınlık yaşandığını ve göle yakın yerler ile sanayi bölgelerinin risk taşıdığını ifade etti. Yaklaşık 200 bin yapının riskli olduğunu ve yaklaşık 3 milyon kişinin doğrudan depremden etkileneceğini vurgulayan Akgün, özellikle kaçak yapılan yapıların büyük risk taşıdığını ve bu yapı stokunun bir an önce yenilenmesi gerektiğini belirtti.
Kentsel Dönüşümde Gelinen Nokta
Kentsel dönüşüm konusuna da değinen Akgün, dönüşümün zor ve çok boyutlu bir konu olduğunu dile getirdi. 2019 yılında göreve geldiklerinde birçok yerin imar planının yapılmadığını, bu durumun kentsel dönüşümün hızla ilerlemesine engel olduğunu ifade etti. İmar planı yapılmadan yenilenmenin sağlanamayacağını belirten Akgün, mülkiyet sorunları ve imar uygulama sorunları gibi başka engellerin de bulunduğunu ekledi.
Kentsel dönüşümün rantı yüksek alanlarda daha hızlı yürüdüğünü, ancak asıl dönüşmesi gereken yerlerde yavaş kaldığını belirten Akgün, kamu arazilerinin de rant yaratma aracı olarak kullanıldığını ve kentsel dönüşüm için kullanılmadığını söyledi.
Kanal İstanbul projesi, 2012 yılında gündeme gelmiş olup, İstanbul Boğazı’na alternatif bir su yolu oluşturmayı amaçlayan bir projedir. Ancak, çevresel ve ekonomik etkileri nedeniyle yoğun eleştirilere maruz kalmaktadır.
İBB neden Kanal İstanbul projesine karşı çıkmaktadır?
İBB, Kanal İstanbul projesinin İstanbul’un doğasını ve ekolojisini olumsuz etkileyeceğini, tarım alanlarını yok edeceğini ve su kaynaklarını tehlikeye atacağını savunarak projeye karşı çıkmaktadır.
İstanbul’da olası bir depremde en riskli bölgeler nerelerdir?
İstanbul’da E-5’in altında, denize bakan taraflar, göle yakın yerler ve sanayi bölgeleri olası bir depremde en riskli bölgeler olarak belirlenmiştir.
İstanbul’da kaç yapı deprem riski taşımaktadır?
İstanbul’da yaklaşık 200 bin yapı olası bir depremde yıkılabilir ya da büyük hasar alabilir durumda olduğu belirtilmektedir.
Kentsel dönüşümde karşılaşılan en büyük sorunlar nelerdir?
Kentsel dönüşümde karşılaşılan en büyük sorunlar arasında imar planlarının eksikliği, mülkiyet sorunları ve imar uygulama sorunları yer almaktadır.
Kanal İstanbul projesinin ekonomik maliyeti nedir?
Kanal İstanbul projesinin ilk konuşulduğunda 118 milyar lira, sonrasında ise 60 milyar dolar gibi rakamlar belirtilmiştir. Bu maliyetin, sağlık, eğitim ve kentsel dönüşüm gibi alanlarda kullanılabileceği ifade edilmektedir.