Erzincan Kemah İlçesinde Muhteşem manzarasıyla adeta doğal fotoğraf stüdyosuna dönüşen 2 bin dönümlük ayçiçeği tarlasında kendi imkânları ile üretim yapan aynı zamanda akademisyen olan Dr. Öğretim üyesi Elçin Özcan hasat gününü bekliyor.
Üretici babanın çocuğu olan ve Munzur üniversitesinde öğretim görevlisi olan, doktorasını tarım makineleri üzerinde TUBİTAK onaylı proje ile tamamladığını ve baba mesleği olduğu için severek yaptığı belirten Özcan en büyük destekçisinin eşi olduğunu söyledi.
TRAKTÖRE İLK BİNDİĞİMDE HENÜZ 8 YAŞINDAYDIM
Kahramanmaraş Göksun ilçesinde Dedesi olan Ali Ağa ismini taşıyan kendilerine ait çiftlikte yaşadığını 7 yaşından itibaren çiftlik işleri ile uğraşması dolayısıyla şuan üreticiliği idame ettirebildiğini söyleyen Özcan, Traktöre ilk bindiğimde Henüz 8 yaşındaydım, ayağım gaza yetişmediğinden el gazı ile traktörü kullanıyordum. Büyük babam üretimi çok sevdiğinden beni de öyle yetiştirdi açıkçası koca çiftliği bana teslim ederdi.
2 BİN DÖNÜMLÜK ARAZİDE ÜRETİM YAPTIK
Yaklaşık 11 yıl Çukurova’da görev yaptıktan sonra Munzur üniversitesine geçtiğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Elçin Özcan, “yıllardır çiftçilik yapıyorum, her yıl 400 ya da 500 dönümlük yerlere ekim yaparken ilk kez Erzincan Kemah ilçesinde ve farklı yerlerde bu kadar büyük bir alanda 2 bin dönümlük arazide üretim yaptık. Erzincan Kemah ilçesine gelerek Kaymakam beyle görüştüm. Arazilerin kiralama işlemini görüşmem yaşanan ayçiçeği krizinden çok önceydi. Ayçiçeği ekmemdeki amaç bu krizin doğacağını öncen tahmin etmiş olmamdı. Ülke olarak bir şey üretilemezse bunun kriz olarak karşımıza çıkacağını az çok tahmin ettik. Ayçiçeği zaten ekiyordum fakat yaşanabilecek krizi ön görmemizden dolayı ortaklarım ile birlikte karar alarak böylesi büyük tarıma başladık.
Kendi çiftliklerinin haricinde farklı illerde de üretim yaptıklarını, bu yıl ise burada böyle büyük çaplı üretim yapmalarının sebebinin eşi Dilek Özcan’ın Kemahlı olması ve kendilerine ait olan arazilerinin de değerlendirilmesi olduğunu ifade eden Elçin Özcan, Eşim Doktor Çukurova Üniversitesinde Doç. Dr. Çocuk alerjisi üzerine. Benim tarıma bakışım konvansiyonel tarımdan çok farklı. Bilimsel olarak öyle olduğuna inanıyorum. Ben önce tarlayı toprağı besleyip daha sonra bitkiyi beslemeyi düşünüyorum. Konvansiyonel tarım ve endüstriyel tarımda kullanılan fenni gübreler kireç olarak karşımıza çıkıyorlar. Bu kireç toprakta ki iz elementleri tamamını tutarak bitkilerin almasını engelliyor. Tarlanın analiz raporlarına göre 10 yıl 20 yıl süreli fenni gübre atılırsa, sadece fenni gübre ile toprak beslenirse o zaman o toprak çölleşmeye mahkûmdur.
Kendi üretim yaptıkları tarlalarda kesinlikle fenni gübre kullanmadıklarını söyleyen Özcan, “biz tamamen organik mineral gübreler kullanıyoruz. Bitkilerin en fazla ihtiyaç duyduğu madde azot bizde tabi ki azot kullanıyoruz, üre veriyoruz fakat bunları organik minerallerle veriyoruz.
Yaklaşık 15 Milyon TL yatırım yaptık. Bu yıl böyle bir kazanç beklemiyorum. Arazileri 5 yıllık kiraladım. İnşallah önümüzde ki yıldan itibaren en kaliteli bir şekilde üretimimizi alacağız” dedi.