Ana Sayfa Arama
Kategoriler
Servisler
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

    ‘Camilere saldırılar din ve vicdan özgürlüğüne saldırıdır’

    CHP İstanbul Milletvekili Tanal, “Avrupa’da ibadethanelere saldırıları şiddetle kınıyoruz. Avrupa’da camilere, ibadet yerlerine yapılan saldırılar aslında din ve vicdan özgürlüğüne saldırıdır.” dedi.

    Bu haberin fotoğrafı yok

    KÖLN (AA) – TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu üyesi Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, komisyon üyelerinden oluşan heyetle temaslarda bulunmak üzere geldiği Almanya’nın Köln kentinde gazetecilere açıklamalarda bulundu.

    Avrupa’da ibadethanelere yapılan saldırıları şiddetle kınadıklarını belirten Tanal, ibadethanelerin korunması ve saldırıların yaşanmaması için hükümetlerin, devletlerin maksimum düzeyde önlem alması gerektiğini söyledi.

    Tanal, “Avrupa’da camilere, ibadet yerlerine yapılan saldırılar aslında din ve vicdan özgürlüğüne yapılan saldırıdır. Din ve vicdan özgürlüğüne yapılan saldırı, demokratik hukuk devletine yapılan saldırıdır çünkü din ve vicdan özgürlüğü demokratik hukuk devletinin gelişmesinin aracıdır.” ifadelerini kullandı.

    Din ve vicdan özgürlüğünün, düşünce ve ifade özgürlüğünü de içinde barındırdığını vurgulayan Tanal, bu özgürlüklerin gerek Alman anayasasında gerek Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 9. maddesinde, ayrımcılık yasağının 14. maddesinde belirtildiğini, din ve vicdan özgürlüğünün hem Türk hem Alman anayasası hem de AİHS’nin koruması altında olduğunu anımsattı.

    Tanal, camilere yönelik saldırıların lanetlenmesi gerektiğini ve bunların içinde terörü barındırdığını ifade ederek, bunların aynı zamanda barışa, insan haklarına, din ve vicdan özgürlüğüne, demokrasiye darbe olduğunu bildirdi.

    Tanal, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Devletler ve hükümetler bu saldırıları engellemeli, oluşabilecek saldırıları önceden sezinleyebilmeli, din ve vicdan özgürlüğünün uzantısı ibadet edebilme ortamını hazırlamalı, bu insan hakkı olduğu için de devletler bu insan hakkını korumalıdır. Devletler, iktidarlar kendilerine düşen bu yükümlülüklerini yerine getirmezlerse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde de yargılanırlar, sorumluluk altına girerler, kendi anayasalarını da ihlal etmiş olurlar.”

    Almanya’da gerek Türk gerekse başka devletlerin vatandaşlarının din ve vicdan özgürlüğüne saygı gösterilmesi gerektiğinin altını çizen Tanal, “Çünkü burada birlikte yaşamanın şartı din ve vicdan özgürlüğüne olan hoşgörü, karşılıklı anlayışa sahip olmak lazım. Madem biz demokratik toplumun aracıdır diyorsak, devletlerin bununla ilgili camilere, ibadethanelere her türlü saldırıya etkin soruşturma yapması lazım. Etkin soruşturma yapmazsa, bu tür saldırılara cesaret vermiş olur.” değerlendirmesinde bulundu.

    Muhabir: Mesut Zeyrek

    Haberler