ANKARA (AA) – Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, “Kudüs’e sahip çıkmak, her Müslüman’ın görevidir. Kudüs davası sadece Filistinli kardeşlerimizin ya da sadece Arap dünyasının davası değildir. Bizler millet olarak Kudüs’e, Mescid-i Aksa’nın beşiğine hizmet etme onuruna nail olmuş bir neslin torunlarıyız.” dedi.
Çavuşoğlu, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Konferans Salonu’ndaki “Kudüs Programı”nda yaptığı konuşmada, TİKA’nın rutin faaliyetleri arasında kadim şehir Kudüs’ün önemli bir yeri bulunduğunu belirtti.
Kudüs’e ilişkin herkesi üzüntüye sevk eden son gelişmeler çerçevesinde, bu organizasyonun çok daha anlamlı hale geldiğini kaydeden Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın girişimiyle İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) da olağanüstü zirve için bugün İstanbul’da toplandığını anımsattı.
İİT Olağanüstü Zirvesi’nde, bir ve beraberlikle önemli kararlar alınmasını beklediklerini aktaran Çavuşoğlu, Erdoğan’ın ilk andan itibaren bazı ülkelerin liderleri ve Kudüs konusu Hristiyanları da ilgilendirdiği için Papa ile telefon diplomasisi gerçekleştirdiğini hatırlattı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısında konunun değerlendirildiğini ve bu kararı verenlerin yalnız bırakıldığını anlatan Çavuşoğlu, “Türkiye’nin son yıllarda, mazlumların umudu olan güçlü ve dik duruşu, masa başında milletlere kader çizmeye kalkanların Kudüs ile ilgili son hamlelerini de Allah’ın izniyle boşa çıkaracaktır. Buna tüm kalbimle inanıyorum. Kudüs, insanlığın gözünün nuru, gönlünün sürurudur. Yeryüzünde Arş-ı alaya en yakın yerdir. Çünkü Kudüs, İsra’nın ikinci durağı, Mirac’ın ise ilk basamağıdır.” diye konuştu.
“İnsanlık tarihi boyunca Kudüs hep savaşların şehri oldu”
Üç semavi din için de kutsal olan Kudüs’ün insanlık tarihi boyunca hep savaşların, acıların ve gözyaşının şehri olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, en önemli istisnanın, Yavuz Sultan Selim’in Kudüs’ü Osmanlı topraklarına kattığı 1517’den Osmanlı’nın Kudüs’ten çıkmak zorunda kaldığı 1917 arasındaki 400 yıllık barış ve esenlik döneminde yaşandığını vurguladı.
Kudüs’e sahip çıkmanın her Müslüman’ın görevi olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, şunları söyledi:
“Kudüs davası sadece Filistinli kardeşlerimizin ya da sadece Arap dünyasının davası değildir. Bizler millet olarak Kudüs’e, Mescid-i Aksa’nın beşiğine hizmet etme onuruna nail olmuş bir neslin torunlarıyız. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle, ‘Asırlarca Müslümanların göz bebeği olan bu mübarek beldeye sırtımızı dönmemiz, kendimizi inkar etmemiz demektir.’ Kendimizi asla inkar etmeyeceğiz, Kudüs’e İstanbul, Ankara, Bursa ve Diyarbakır gibi sahip çıkacağız.”
Çavuşoğlu, Çanakkale’de ve Kut’ül Amare’de kazanılan zaferlere rağmen 50 yıl önce Kudüs’ün işgalinin durduralamadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“O günlerden beri Kudüs ve Filistin huzur yüzü görmedi. Kudüs’ün tekrar barış şehri olması ve özgürlüğüne yeniden kavuşması için ülke olarak millet olarak her türlü seferberliğe hazırız. Çünkü biz inanıyoruz ki Kudüs’ün kurtuluşu tüm alemin kurtuluşu, işgali ise tüm alemin işgali anlamına gelmektedir. Kudüs özgür olmadan, insanlık özgür olmayacaktır.
Buradan bir kez daha ilan ediyoruz ki, bırakın Kudüs’ün başkent olarak tanınmasını, İsrail’in işgal ettiği topraklardan çekilerek 1967 öncesi sınırlarına dönmemesi halinde dünyaya huzur ve istikrar gelmeyecektir. Bugün Kudüs’te, Filistin’de Müslüman kardeşlerimizin bedenine yönelen her kurşun, sadece İslam’a inananları hedef almamaktadır. Orada insanlık öldürülmektedir, insanlığın vicdanı katledilmektedir. İnsanlığın katili işgal ve terör devletinden bunun hesabını bütün insanlık soracaktır.”
“71 projeyi hayata geçirmeyi başarmıştır”
Görev alanındaki kurumların son yıllarda Kudüs ve çevresiyle ilgili faaliyetlerine de değinen Çavuşoğlu, şu bilgileri verdi:
“2005 yılında açılan TİKA Kudüs ofisimiz, çoğu işgal altında bulunan Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da 71 projeyi hayata geçirmeyi başarmıştır. Bunlar arasında saymadan geçemeyeceklerim şunlardır, Mescid-i Aksa Külliyesi’nde bulunan ve altın kaplamalı Kubbet-üs Sahra’nın kubbesinin ve hilalinin restorasyonu, Kudüs Üniversitesi 400 öğrencilik Kız Yurdu Projesi, 1967’de Doğu Kudüs’ün işgaliyle sona eren Nebi Musa Şenlikleri’nin yeniden yapılmaya başlanması gibi projelerimizi önemsiyorum.
Ramazan ayında TİKA, yüzlerce aileye gıda yardımında bulunurken, Vakıflar Genel Müdürlüğümüz 10 bin tonluk insani yardım ve gıda malzemesini bu yıl Gazze’ye ulaştırma başarısını göstermişlerdir. Gazze’de inşa edilen 320 konutun teslim işlemleri de geçtiğimiz hafta tamamlanmıştır. 2017 yılı itibarıyla Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığımız, AK Parti hükümetlerimiz boyunca bin 89 Filistinli öğrenciyi ülkemizde misafir ederek okutmuştur. Vakıflar Genel Müdürlüğümüzden halen burs almakta olan Filistinli öğrencilerin sayısı da yüzlerle ifade edilebilir.”
Kudüs’ün sadece ahuvah içinde ağlayarak kurtulmayacağına vurgu yapan Çavuşoğlu, “Allah’ın merhameti sınırsız ve kuşatıcıdır. Bizim görevimiz insanlığın üzerine düşen ödevleri harfiyen yerine getirmektir. Aklı ve mantığı kullanarak mücadeleyi sürdürmek, zafere giden yolun gereklerini yerine getirmek zorundayız. İlk yapacağımız iş de birlikte tek vücut olup, dayanışmayla bu yolu yürümektir.” değerlendirmesinde bulundu.
Programa, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Vekili Bilal Erdoğan, TİKA Başkanı Serdar Çam, çeşitli kurumların başkanları ile çok sayıda Filistinli katıldı.
Muhabir: Muhammed Boztepe